Türklerin fizik özellikleri olan çekik gözlülük, çıkık elmacık kemikli, esmer tipoloji tarih içinde değişmiştir.
Dedelerin adları genellikle torunlara verilir. Pekçok yörede her adın bir sıfatı vardır.
Günlük hayatta miladi takvim kullanılır. Ancak kültürel hayat İslam medeniyetiyle iç içe olduğundan hicri takvim adları yaşatılır, Recep, Şaban, Ramazan adları hem ad olarak konur hem günlük dini yaşayışta kullanılır.
Türkler Avrasya denilen coğrafyaya yayılmışlardır ve Anadolu'ya göç etmişlerdir.
Çadır yerleşiminden kent yerleşimine geçen Türkler, ahşap evlerden apartmanlara ve sitelere çevrilen kent kültürüne geçmişlerdir. Ev dekorasyonunda kilimden halıya, sedirden mobilyaya, sandalyeden koltuğa, tahta pencereden pimapen pencereye evrilen ev kültürü, geniş aileden çekirdek aileye evrilmiştir. Batılı giyim kuşam yaygın olmasına rağmen, eski giyim kültürü devam etmektedir. Ocak ve mangal düzeninden kalorifer ve doğalgaz düzenine geçen ısıtma sistemi; eşek ve attan arabaya; siniden masaya; şerbetten meyva suyuna; bozadan kolaya; hamamdan saunaya; dere kenarı yıkamadan çamaşır makinesine; teldolaptan buzdolabına temizlik ve sağlık kültürü gelişmiştir. Yemek kültürü et merkezli olup, ot, süt, ekmek, bal, balık, yumurta, yoğurt temel besinlerdir.
Hayvancılık at, eşek, sığır, manda, ayıdeve, koyun, keçi, arı, ördek, tavuk yetiştirmeciliğindedir. Tarım ürünleri arpa, buğday, pirinç, pamuk, kabak, bakla, nohut, fasulye, havuç, lahana, soğan, sarımsak, hıyar, turp, bamya, patlıcan, domates, biber, elma, tütün, çay, zeytin, erik, üzüm, patates, ayva, armut, kavun, karpuz, iğde, nar, kiraz, vişne, muz, çilek, fıstık gibi sebze ve meyvelerdir. Dokumacılık, ayakkabıcılık, terzilik en yaygın zenaatlerdir. Çarşı ve bedestenden marketlere, süpermarketlere günlük alışveriş kültürü gelişkindir. Semt pazarları devamlı işler.
En modern iletişim sistemleri kullanılmakta, kara, hava, deniz ve demiryollarında modern araçlarla seyahat edilmektedir. Kent içi raylı sistemler ve metro mevcuttur.
Dil [değiştir]
Türkler Göktürk, Uygur, Araplar (halk)Arap, Mani, Brahmi, Süryani, Grek, İbrani, Kiril, Latin alfabelerini kullandılar. Türkiye'de 1928'den beri Latin alfabesi kullanılmaktadır. Türk dili zengin bir sanat geleneğine sahiptir, ancak son yüzyıldaki kültür değişmesiyle Batı dillerinin etkisi altındadır. Küreselleşme, dünya kültürlerine Amerikan kültürü'nü hayat tarzı olarak en küçük köylere kadar benimsetmekte, ulusal kültür unsurları yabancı kültürüyle ikilik içinde yaşamaktadır. Türk dilinin zengin atasözleri ve deyimleri dahi dublaj diline feda edilmektedir. (ayrıca bakınız: Türkçe)
Sanat [değiştir]
Sultanahmet Camii iç görünüşü, İstanbulMimaride dini yapılar anıtsaldır. Yakınçağa kadar temel üslup Koca Sinan'da belirginleşmiştir. Resimde ve heykelde din kültürünün etkisiyle gelişme olmamıştır ancak minyatür ve süsleme sanatlarında olmuştur. Türk sanatı çini, hat, ebru, seramik, tezhip ve halıcılıkta gelişmiştir.
Müzik gerek sivil gerek askeri müzikte sanat müziğinden hafif müziğe evrilir. Dini müzik Türk müziğinin önemli unsurudur. Halk müziği, klasik ve arabesk özelliktedir. Türk sanat müziği çağdaş bir sesle, hafif müzik klasik ve pop müzikle gelişmektedir.
Türk edebiyatı şiir, hikâye, roman, deneme, mizah, eleştiri dallarında eski ve yeni formatlarda dünya dillerine çevrilen eserler üretmektedir. Sözlü edebiyat geleneği, dini edebiyat formunda yaygındır ve en meşhuru kandillerde okunan mevliddir. Halk edebiyatında dünya kültürüne Nasreddin Hoca tanıtılmış, halk danslarıyla ve seyirlik sanatlarla tarihi kültür yapıları yaşatılmıştır. (ayrıca bakınız: Türk sanatı, Türk müziği, Türk edebiyatı, Türk mimarisi).
Ahlak [değiştir]
Türk ahlakı yiğitlik, kahramanlık üzerine kuruludur.[kaynak belirtilmeli] Alp ve gazilikten, yüksek karakterli ve temiz kalpli, korkusuz, inanç ve irfanlı, milliyetperver, adalet ve iffete düşkün karakterleri Kutadgubilig'den beri sayılan özelliklerdir.[kaynak belirtilmeli](ayrıca bakınız: İslam ahlakı)
Elbise [değiştir]
Günümüzde kullanılan modern kıyafetler kullanılmaktadır.
Hukuk [değiştir]
Şeriat hukukundan laik Medeni Hukuk'a geçen Türklerin toplum yaşamı Batı medeniyeti çerçevesinde anayasal hukuku benimser. Kamu hukuku ve özel hukuk, günlük yaşam kültürünü Batı ile paralel bir düzeye getirmiştir. Bununla birlikte özel hukuk alanında töre ve örf hukuku geçerli olabilmektedir. Hukuk sistemi evrensel hukuk kurallarıyla uyumludur ve AB'ye girildiğinde AB hukuku geçerli olacaktır. Günlük hukuk kültüründe adalet mekanizması ağır işlemektedir. Düşünce özgürlüğüne engel yasalar bulunmaktadır. (ayrıca bakınız: Hukuk).
Siyasi kültür [değiştir]
Türk siyasi kültürü; beylik, hakanlık, sultanlık ve tek partili cumhuriyetten demokratik laik çok partili cumhuriyete doğru gelişmiştir. Osmanlı merkezi siyasi yapısı ve bürokratik düzen öğelerinin etkileri cumhuriyette görülmesine rağmen Batı tarzı demokratik rejim yerleşmektedir. Sivil toplum güçlenmektedir. Siyasi kültür, askeri müdahalelerle birlikte gelişmektedir. Bunun temeli Türk kültüründe ordu - millet kavramıdır ve askeri darbelerden sonra otoriterlikten demokratik düzene geçiş sağlanmaktadır. Siyasi kültürün zayıf yönleri vesayetçilik ve hoşgörüsüzlüktür. Askerlik bir kültür unsuru olarak Türk kültüründe önemli bir işleve sahiptir. Askerlik yapmamış gençlere kız verilmemesi hâlâ yaygın bir adettir. Etnik ve dini milliyetçilikler, partizanlık, siyasi kültürde olumsuz ve acı olaylara yol açmışlardır. Halkın devlete bakışı Devlet Baba kavramıyla hâlâ yaygındır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki otoriteryenlik yerini liberal demokrasiye terk etmektedir.
Spor [değiştir]
Türk spor tarihi Yaşar Doğu, Tanju Çolak, Cemal Kamacı gibi milli şahsiyetlerle ifade edilmesine rağmen toplumda spor yapma yaygınlığı ve spora ayrılan bütçe çok geridir. En kabul gören spor futboldur [1] . Geleneksel yağlı güreş [2] ata sporu olarak sürerken avcılık, binicilik, kılıç, okçuluk, cirit, atletizm, halter de Dünya ve Olimpiyat[3]dallarında uluslararası başarı gösterilmektedir.
Türk mutfağı ve ilgili sunular [değiştir]
Ana madde: Türk mutfağı
Türk kahvesi
LokumTürk mutfağı, Osmanlı'nın mutfağını miras almaktadır. Osmanlı mutfağı da Türk, Arap, Yunan ve Pers mutfaklarının birleşimi ve saflaştırılması olarak tanımlanabilir.[4] Türk mutfağı ayrıca Batı Avrupa mutfağından olduğu kadar bu mutfaklardan ve diğer komşu mutfaklardan etkilendi. Osmanlılar, Orta Asya'dan Yoğurt gibi geleneksel Türki unsurları, kendi ülkelerindeki çeşitli yemek pişirme geleneklerini ile etkilendikleri Orta Doğu mutfağıyla birleştirdiler. Osmanlı İmparatorluğu, gerçekten koskocaman bir teknik özellik dizisi yarattı. Bu durum Osmanlı İmparatorluğu'nun Osmanlı yemeklerinden küçük parçalar ve örnekler içerdiği çeşitli bölgelerinde gözlemlenebilir.
Tamamı alındığında, Türk mutfağı homojen değildir. Bir taraftan ortak Türk yemekleri ülkenin boydan boya ucunda bulunabilirken, ayrıca bölgeye özgü yemekler de vardır. Karadeniz bölgesinin mutfağı (Türkiye'nin kuzeyi) mısır ve hamsi balığına dayanır. Güneydoğu-Urfa, Gaziantep ve Adana kebapları, mezeleri ve hamurişine dayalı tatlıları;baklava, kadayıf ve künefe ile. Özellikle Türkiye'nin batı kısmında zeytin ağacı bolbol yetiştirilir. Zeytin yağı, yağlar içinde pişirme işlerinde en çok kullanılandır.[5] Ege Bölgesi, Marmara Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi sebzeler, otlar ve balık zenginliği açısından Akdeniz Bölgesi temel özelliklerini gösterir. Orta Anadolu, kendine özgü keşkek (kashkak), mantı (özellikle Kayseri) ve gözleme gibi hamurlu yemekleriyle meşhurdur.